Editörün Notu

Yıl/Year: 2021• Cilt/Vol: 4 • Sayı/Num: 7 • Güz/Autumn

Editörün Notu

Isophos Dergisi 7. sayısında teknoloji ile sosyal bilimler arasındaki etkileşimlere odaklanıyor. Covid 19 Pandemisi büyük oranda bitti fakat etkilerinin çok daha uzun süreceği öngörülüyor. En temelde pandemi, dijital devrimin resmi başlangıcı olarak nitelendirilecek boyutta dijitalleştirmeyi maksimize etti ve teknolojinin psiko-sosyal yan etkilerini artırdı.

Covid 19 Pandemisin Türkiye’deki Üniversite Öğrencileri Üzerindeki Psikolojik Etkisi: Güncel Bir Derleme başlıklı araştırmasında Havva Tokgöz, pandeminin üniversite öğrencileri üzerindeki etkisini araştırdı. Tokgöz’ün çalışmasına göre pandemi, uzaktançevrim içi eğitime geçiş süreci, üniversite öğrencilerinde depresyon ve kaygı gibi psikolojik sorunlara yol açmıştır.

Bir Adalet Teorisi’nde Faydacılık Sorunu başlıklı makalesinde Aysel Demir, Rawls’un Bir Adalet Teorisi adlı eserini analiz etti. Rawls, söylemlerinde her insanın farklı olduğunu ve herkesin kendi iyisi olabileceği düşüncesinin faydacılık tarafından göz ardı edildiğini vurgular ve buna göre de kendi hakkaniyet olarak adalet teorisini yapılandırır. Demir’in analizine göre ise Rawls, faydacılığa alternatif bir teori sunduğunu iddia etmesine ragmen gerçekte faydacılığı tamamıyla reddetmemekte, sadece onu faydacılığı adalet teorisiyle eksikliğini gidermektedir.

Yapay Zekanın Yükselişi: İnsan Öğrenmesi ile Makine Öğrenmesi Oyun Karşılaştırmaları adlı makalesinde Oğuzhan Güllü; insan - bilgisayar rekabetini satranç üzerinden inceledi. Güllü’ye göre insan oyuncular, işlem yeteneği kısıtlı bilgisayarlar döneminde makinelere karşı üstünlük sağlardılar fakat yapay zeka teknolojileri geliştikçe makineler, insan oyunculara karşı üstünlüğü ele geçirdiler.

Eleştiri – Analiz bölümünde, Şevki Işıklı’nın Türkçenin Felsefesi ve Türkçe Felsefe Hakkındaki Makalesine Derkenar başlıklı eleştisine Lütfi Bergen, ISophos’un 6. Sayısında yayınlanan Işıklı’nın makalesini çeşitli yönlerden analiz edip eleştirmektedir. Bergen’e göre Işıklı, Türkçenin bilim ve felsefe dili olamasını engelleyen koşulları tanımlamakta (örneğin toplumun yetersiz gelişmişlik düzeyi, Osmanlıcanın sınırlı hedef kitlesi, kapatılamayan konuşma dili - yazı dili uçurumu, Türkçenin potansiyel eksikliği ve yapısal sorunları, sorunlu yazma alışkanları olarak) başarılı olmuş, Türkçe felsefenin yokluğunu açıklayabilmiş fakat Türkçe felsefenin geleceği için umut vaat eden bir çözüm sunamamıştır. Bergen, Türk dilinde felsefe tartışmasına Türklerin İslam öncesi kültürel yaşamına dair verilerinin katılmasının zorunlu olduğunu ileri sürmektedir.

ISophos hayata bilimsellik, bilime hayat katar. İyi okumalar.
Doç. Dr. Şevki IŞIKLI

0